Günümüzde metaversenin geldiği noktanın büyüklüğü kaçınılmaz bir gerçek olup insanlarda ve ülkelerde büyük çaplı yankı uyandırmayı başarmıştır. Peki gelgelelim metaversenin çıkış noktasına metaversenin ilk kullanımının bir romandan geldiğini biliyor musunuz?
İki bin yılları öncesinde yazılan bir kitapta, bir roman kitabında ilk defa metaverse kelimesi kullanılmıştır. Bu kitap günümüzün sanal gerçekliğiyle o kadar bağdaşmıştır ki yazarın bu kadar ilerigörüşlü olması şaşırtıcı bir gerçek olup çeşitli teorileri de beraberinde getirmiştir.
Bu kavramı Facebook’un evirilen hali metadan bilmeniz olasıdır. Metaverse kelimesi meta(öte) ünivese(evren) yani öte evren anlamına gelmektedir.
Yapay bir evrende sınırsız güçle istediğimizi yapabilir miyiz? Kim bilir belki de sınırlı olur. Aynı bizim evrenimizde çeşitli kurallar olduğu gibi. Benzerlikler olduğu kadar farklılar da olacaktır. Bu farklılıklar arasında yüz yüze bir iletişimin daha az gerçekleşme ihtimali karşımıza çıkıyor.
İnsanlar nasıl bu sürece adapte olabilirler? Gibi şeyler akla geliyor insanların sosyal bir varlık olduğunun bilincinde olarak yalnızlığında çeşitli psikolojik rahatsızlıklar doğurduğunu söyleyebiliriz. Yalnız olmanın getirdiği psikolojik rahatsızlıklar:
- Çekingenlik
- Düşük özsaygı
- Düşük düzeyde girişkenlik
- Depresyon
- Reddedilmeye duyarlılık
Tabi bunun yanında ekranla normalden daha fazla bir zaman geçireceğimiz için fiziksel rahatsızları da düşünmek gerekirse onları da şu şekilde sıralayabiliriz:
- Göz yorgunluğu
- Bulanık görme
- Uzak mesafe odaklanma sorunları
- Göz kuruluğu
- Baş ağrısı
- Boyun ve sırt ağrıları
İhtimallerden kopup biraz da bilimsel gerçeklerle bakacak olursak ilgili araştırmalara bakmamız gerekir. Psikoloji ve metaverse kavramları oldukça farklı kavramlar gibi dursa da metavarse insan sayesinde oluşmuş insanla devam edeceğini biliyoruz peki bu yaratan ve yaratmaya devam eden insan bu durumdan bilimsel olarak nasıl etkilenir
İnternette de baktığımızla bununla ilgili sayılı kaynak olduğunu görüyoruz bazı araştırmalar problematik internet kullanımıyla şizoid kişilik bozukluğu arasında bağlantılar bulunmuştur. Sizce de öyle değil mi? Uzun süre bir oyuna girdiğinizde oyundan çıkınca bir süre gerçek dünyayı algılamada zorluklar yaşamıyor musunuz? Sanal gerçeklik şu an bu boyuttayken bunu yaşıyor isek gerçekliğin boyutu arttığında nasıl hissederiz?
Peki neden kitap okur müzik dinlersiniz sorusunu yönelttiğimizde genellikle gerçek dünyadan kaçmak cevabını almamız biraz garip değil mi? Kim bilir belki de metaverse dünyası psikolojiye de farklı bir boyut kazandırır. Metaversenin, öteki evrenin gidişatı sizce bizim düşünce yapımıza göre mi ilerliyecek bu kadar muhteşem bir kavramın farklıkları olmayacak mı? Teknoloji gelişip bu boyuta geliyor ise neden bu teknoloji insanı düşünmesin belki de metaverseyle birlikle insanlar farklı bir boyut kazanıp yapay evrenle bütünlük sağlarlar. Şu an için derin bir bilinmezlik olan metaversenin insan üzerinde ki etkileri yakın zamanda deneyimleme şansı bulacağızdır. Bununla ilgili yapılançalışmalar da gün geçtikçe artacak olup bizim de daha bilinçli bir şekilde metaverseyi değerlendirme şansımız olucaktır.
Bununla ilgili bilim kurgu kitapları okumak ve yine filmler izlemek bizi geleceğe yaklaştıracaktır. Kim bilir belki de 50 yıl sonranın geleceği şu anda ki zihinlerde saklıdır.
Naciye Ertürk’ün kaleminden
